Uygulamalarıyla dikkat çeken Fatımi halifesi Hakim Biemrillah’ın uygulamaları ve ölümü kitaptarih.com’da.
Sözlük anlamı olarak ‘’half’’ kökünden gelen Halife, ‘’birinin yerine geçerek görevini devam ettiren’’ anlamına gelir. Siyasi ve tasavvufi olarak iki farklı anlamda kullanılır.
İslam tarihinde, dini ve siyasi anlamda çok etkili olan hilafet makamında tarihin belli dönemlerinde birbirinden farklı halifeler ortaya çıkmıştır. İslam Tarihinin büyük bir bölümünde tek bir halife yer alırken, bazen belli siyasi karmaşıklıklar sonucunda bu sayı artmıştır. Fakat halifelerin siyasi ve dini otoritesi hiçbir zaman sarsılmamış, her zaman birleştirici bir unsur olarak, himayesi altında bulunan devlete büyük prestij sağlamıştır.
Bu bağlamda hilafet makamında birbirinden farklı karakterde halifeler ortaya çıkmıştır. Bunlardan belki de en ilginç olanı, hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından eleştirilen Hakim Bi-Emrillah‘dır.
23 Rebiülevvel 375 (13 Ağustos 985) doğdu, 8 yaşında veliaht tayin edildi. Babası Aziz- Billah’ın ölümüyle 14 Ekim 996 yılında halifeliğe getirildi. 11 yaşından 15 yaşına kadar olan halifeliğinin ilk devresi, babasının vasiyeti üzerine Ebü’l Fütüh Bervecan’ın etkisinde geçti. Kısa süre sonra 1000 yılında Bervecan ile arası bozulan Hakim Bi-Emrillah onu ortadan kaldırdı. Küçük yaşına rağmen bu tarz radikal kararlar almaktan vazgeçmedi. Bir taraftan ehl-i kitaba, diğer taraftan Sünni Müslümanlara karşı acımasız tutumlar sergiledi.
Hakim Bi- Emrillah, sert mizaçlı, merhametsiz, insanları öldürmekten zevk alan bir şahsiyet olarak bilinir. En ufak hataları ölümle cezalandırır, çarşı-pazar dolaşarak hile yapan esnafı yine ölümle cezalandırırdı. Çok sayıda devlet adamı ve ulemayı öldürttüğü de bilinir.
1005 yılında Hz. EbuBekir, Hz. Ömer gibi sahabelere sövülmesini emretmiş, hatta bu ibareleri camii, mescid kapılarının üzerine yazılmasını emretmiştir. Aynı yıl, Yahudi ve Hristiyanların, Müslümanlarla aynı giyinmemelerini, aynı gemilere binmemelerini, Müslüman hizmetçi kullanmamalarını emretmiştir. 1009 yılında teravih namazını yasaklamıştır. Yine Hristiyanlar için önemli bir mabet olan Kudüs’teki, Hz. İsa’nın çarmıha gerilip yeniden dirildiği yer olarak kabul edilen Kutsal Mezar Kilisesi’ni yağmalatmıştır. Bu durum halifenin, Bizans İmparatoru ile arasını açmıştır. Kimilerine göre halifenin bu davranışı 1095 yılında ortaya çıkan Haçlı Seferleri’nin oluşumunda büyük rol oynamış ve Hristiyanların kendi mabetlerini geri almaları için itici bir unsur olmuştur.
Şarap içilmesin diye üzüm asmalarını söktürmüştür. Tebaasının ilimle uğraşmasını yasaklamıştır. Satranç, musiki gibi eğlenceleri de yasaklamıştır. ‘’es-salatü hayrun mine’n nevm” ibaresini ezandan kaldırtmış, Hristiyanları Müslüman olmaya zorlayarak, İslam anlayışına aykırı davranmıştır. Ayrıca astronomiyle ilgilenmeyi de yasakladığı bilinmektedir.
BİR ADIM ÖTESİ
Bunun gibi sert uygulamalar ortaya koyan Hakim Bi-Emrillah, 1017 yılında İsmaili dailerinden Hamza b. Ali’nin gayretleriyle tanrı ilan edildi. Daha sonra Hakim’in yanında güçlenen Hamza, kendisinin de içinde kutsal sayıldığı bir din ortaya çıkardı. (Dürzilik)

11. yüzyıldan kalma çift başlı at desenli ahşap işleme. (Metropolitan Museum of Art)
HAKİM BİEMRİLLAH ÖLÜMÜ
Hakim Bi-Emrillah‘ın kız kardeşi Sittülmülk tarafından öldürüldüğü öngörülür. Buna göre, Hakim’in ölmesiyle rahata kavuşacaklarını düşünen Sittülmülk, Hakim Bi-Emrillah‘ı güvendiği kölelere öldürttü. (1021)
Hakim Bi-Emrillah‘ın saltanatı yukarıda bahsettiğim gibi hem Müslüman hem de Hristiyanlar tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Özellikle tanrılığını ilan etmesi İslam tarihçileri tarafından eleştirildi. Yine Kutsal Mezar Kilisesini yağmalatması, Hristiyan tebaaya uygulanan baskıcı tutumlar, onların Müslümanlığa zorlanmaları da Hristiyan tarihçiler nazarında şiddetle karşı çıkılan durumlar olmuştur.
Kaynak
Thomas Asbridge, “Haçlı Seferleri” kitabı ve
Diyanet İslam Ansiklopedisi “Halife” ve “Hakim Biemrillah” maddeleri kullanılmıştır.
Henüz yorum yok